Kırmızı Cumartesi

-
Aa
+
a
a
a

Alberto Marquez hayatında hiç dondurma yiyemedi. 27 yasındaki Diego bisikletiyle ABD’yi dolaşmak istiyordu, aynı yaştaki Carlos bir grupta armonika çalıyordu. Ne diyabet olduğu için dondurma yiyemeyen Alberto, ne de annesinin her gün kendisi için yapılan sembolik mezarı ziyaret ettiği Gustavo yaşamıyor bugün, tıpkı 20 Aralık 2001’deki protesto gösterilerinde öldürülen 35 kişi gibi. Aradan geçen iki yıl içerisinde ne katiller bulundu ne de sorumlu tutulanlar yargılandı. (Oysa Carlos Almina’nin HSBC’den açılan ateşle öldürüldüğü videolarda da tesbit edilmişti.)

Başkan Fernando de La Rua 2001’deki ekonomik krize hal çare üretemediği için Casa Rosada’ya inen helikoptere binip ülkeden ayrılmak zorunda kaldı (tıpkı Bolivya’daki meslektaşı Sanchez de Losada gibi).

 Kirchner'den açıklama istiyorlar (Reuters)

Aradan geçen iki yılda işsizlik, özellikle Entre Rios gibi kırsal bölgelerde başgösteren açlık, kapanan fabrikalar, yüksek enflasyon, dış borç ülkenin temel meselesi haline geldi, beş ayrı başkan gidişatı değiştiremedi. Carlos Menem’in çekilmesinden sonra seçimlerden galip ayrılan Nestor Kirchner, Arjantin için bir “umut”tu, Arjantin umudunu arıyordu tıpkı Cumartesi günü Plaza de Mayo’yu dolduran 50 bin kişi gibi…

 

Piquteros burada… devlet de

 

Carlos’un annesi Marta, her gün oğlu için yapılan mezarı ziyaret ederek güne başlıyor: “Carlitom buradaydı (oğlunun olduğu yeri gösteriyor), onu herkes gördü, sonra bankadan ateş ettiler, o gün aslında ben de öldüm.” Marta, oğlunun öldürülmesinden sonra mahallesindeki Piqueteros grubuna katılmış. Marta’nın oğlunun katillerinin yakalanacağına inancı kalmamış…

Aida Aqulera edebiyat profesörü. “Menem’in iktidarını da gördüm, Arjantin hiç bu kadar umut dolu olmamıştı” diyen Aida Piqueteros’ları yakından görmek için eyleme katılmış.

Fransisco Ruiz bir gastronom. “Şaka gibi, değil mi” diyor mesleği için. Fransisco kendisine şaka gibi gelen mesleğini bırakmış, bir sosyal dayanışma grubunda çalışmaya başlamış, oradan da Piqueteros’lara katılmış. Ona göre “Piqueteros’lar Arjantin’in geleceği.” Ruiz, “Artık uyanma zamanı. Açız ama iş istiyoruz. İşimiz yok ama kendimize iş yaratabiliriz, bunu biz yaparız” diyerek Piqueteros’lara neden katıldığını izah ediyor.

 

Cuma günü yapılan ve 500 kişinin katıldığı eylemden sonra asıl “olay”ın Cumartesi günü gerçekleşeceği konusunda herkes hemfikirdi. “Olay olacaktı” çünkü, hükümet Piqueteros’lara müdahale edip etmeme konusunda anlaşamamıştı. Başkan Kirchner, seçimler sırasında soldan yeterince destek alamadığından şikayet ediyordu. Piqueteros grupları ve sol partiler hükümetle diyalog konusunda ortak bir politika oluşturamamıştı ve en önemlisi de, devletin Buenos Aireslilerle Piqueteros’ları karşı karşıya getirme taktiği Cumartesi günü “olay” olacağının habercisi gibiydi…

 

Arjantin umuda yürüyor

 

Congreso Meydanında 2001’de öldürülenler için yapılan sembolik mezarların olduğu cadde; pankartlar açılmış, gruplar yürüyüş sırasını takip ediyor. Önde MTL (Movimiento Teritorial Liberacion), CCC (Coriente Clasista Combativa), MIJD (Movimiento Indepediente Jubilados Desocupados) gibi Piqueteros grupları, ardından sol partiler yürüyüş kortejini takip ediyor. Havaya sıkılan mantarlar, pankartlar, sürekli çalan davullar bugünkü eylemin dünküne göre daha “sıcak” geçeceğinin habercisi sanki…

 

 Kayıp anneleri (Reuters)

Cristina Rodriguez işsiz. “Buradakilerin hepsi işlerini, hayatlarını geri istiyor” diyor Cristina. Birçok Piqueteros grubunda olduğu gibi Cristina da 1997’de mücadeleye aktif olarak katılan kadınların arasında (erkekler iş bulmak zorunda, dolayısıyla kadınlar ve gençler Piqueteros gruplarının asıl gücünü oluşturuyor). Juan Carlos ise Peronist, eski Peronist gerilla grubu ERP’yi (Ejercito Revolucionario Peronista) takip ediyor, Kirchner’i destekliyor. Juan’a göre “Kirchner’e zaman tanımak gerek. O ne Menem’e ne de diğer Peronistlere benziyor.”

Yürüyüş korteji Plazo de Mayo’ya yaklaştıkça Buenos Aires’in bunaltıcı havası daha çekilmez oluyor. Eylem 18:00’de bitirilecekti ama hâlâ alana giremeyen gruplar var. Birçok kişiye göre Arjantin “yeniden uyanmıştı,” patlayan mantarlar her an olay bekleyenleri gerginliğe sevk etse de, bildiri alışverişi yapanlar, 2001’deki olayların videosunu izleyenler, dans edenler, ortamın sükunetinden etkilenen Bombeo (dondurma) satıcılarını ortaya çıkmasıyla birlikte Buenos Aires alışıldık protesto manzarasına kavuştu… Daha doğrusu kavuştuğu sanıldı…

 

Tam Graziela ile “Red Accion”a göz atıyorduk, büyük bir patlama ve etrafta koşuşturan insanları gördük. Graziela –mantarları kast ederek- “Bu defaki büyük” dedi. Ama etraftaki panik havası patlamanın mantardan kaynaklanmadığının göstergesiydi. Tam da MIJD lideri Raul Castell (Kirchner’i destekleyen merkez soldaki Piqueteros grubunun lideri) konuşuyordu. Raul, “Kirchner bizi duymalı” diyordu ki, patlama sesi duyuldu. Patlama 10 metre ötedeki Casa Rosada’dan da duyuldu. Patlama 20 metre ötedeki SIDE (Servicio Intelegencia Del Estado) ofisinden de duyuldu. Panik, ambulansların dinmeyen sirenleri, yaralıları ambulansa taşıyanların koşuşturması… sonuçta 2’si ağır 23 yaralı.

Bomba tam da konuşmanın yapıldığı bankın önünde patlamıştı. Bomba umuda yürüyen Arjantinlilerin içinde, devletin birkaç adım ötesinde patlamıştı. Herkes patlamadan SIDE’yi sorumlu tuttu. Ne gaz sıkışması, ne panik, aslında “olay” olacağı önceden belliydi, tıpkı Gabriel Garcia Marquez’in Kırmızı Pazartesi (Cronica del Muerto Anuncio) kitabında anlattığı gibi, “olay olacağını” herkes biliyordu. Simdi sıra patlama anında Casa Rosada’nın penceresinde görünen hükümet yetkililerinin açıklama yapmasında. Sol gruplar ve Piqueteros’lar Kirchner’i açıklamaya davet etti…